YAŞADIĞIM KENTLER


Sevgili izleyicilerim blogumun bu bölümünde doğup büyüdüğüm memleketim olan dünyanın en güzel kenti Van ile şimdi yaşamımı sürdürdüğüm Türkiye'nin en güzel yaşanır kentlerinden biri olan Balıkesir ile ilgili bilgiler ve görseller sunmak istiyorum. Zevkle ve ilgiyle izlemeniz dileğiyle...


TARİHİ

Van Anadolu'nun en büyük kapalı havzası olan Van Gölü kıyısında toprakları verimli akarsuları bol iklim koşulları oldukça elverişli bir yerleşim merkezidir. Bu yüzden tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyetin hakim olduğu gözde bir yer olmuştur.

Arkeolojik araştırmalara göre Van ili yazılı tarih öncesi dönemleri M.Ö. 5000-3000 yılları Kalkolitik dönem başlarına kadar uzanmaktadır. M.Ö. 2000 yılında bu bölgede ilk olarak devlet kuranlar Hurrilerdir. Daha sonra Hurrilerin bölgedeki devamı olan yerli kavimler tarafından M.Ö. 900 yıllarında başkentleri Tuşba ( VAN) olan Urartu devleti kurulmuştur. Urartular M.Ö. 612 yılına kadar Van Bölgesinde güneyde yukarı Mezopotamya'ya kadar uzanan Topraklarda hüküm sürmüşlerdir. M.Ö. VII. Yüzyıl başlarında Mezopotamya'dan Anadolu'ya akınlar düzenleyen Asurlular Van kalesini ele geçirince Urartular Tuşba yakınlarında Rusahinili (Toprakkale) şehrini kurarak varlıklarını devam ettirmişlerdir. M.Ö. 612 yılında Anadolu'ya gelen Medler büyük Urartu Kırallığı'na son vermişlerdir.

Yerleşik bir nizam kuramayan Med Krallığı Persler'e yenilip yıkılınca Van ve yöresi M.Ö. 332 yılına kadar Pers M.Ö. 129 yılına kadar Büyük İskender'in doğu seferinden sonra Makedonyalılar ve M.Ö. 88 yılına kadar da Partların egemenliğinde kalmıştır.

Tarihi dönem içerisinde Van ve yöresi Romalılar ile Sasaniler arasında çatışma sebebi olmuştur. M.S. 395 yılına kadar Sasani sonra da Bizans egemenliğinde kalmıştır.

Hz. Osman zamanında Bizans'ı bozguna uğratan Müslüman orduları 644 yılında Van ve yöresini ele geçirmiş bu hakimiyet Emevi ve Abbasi devletleri tarafından da sürdürülmüştür. Eskiden beri Van bölgesinde yaşayan Ermeni azınlığı kısa bir süre Van çevresinde bir krallık kurmuş ve İslam İmparatorluğu'na tabi olmuşlardır.

1980 yılından beri terör nedeniyle köylerden ve civar illerden göç almış Türk kökenli yerli halk ise batıya göç etmiştir.2011 verilerine göre kentin nüfusu 1.059.000 a ulaşmıştır.  

                                                           ----------------o----------------


DÜNYACA ÜNLÜ VAN KEDİSİ

( PİŞİK )

 Yere   sürünecek    kadar   uzun ,   beyaz İpeksi kürklü,uzun vücut  yapılı, kaplan Yürüyüşlü ,tilki kuyruğuna benzeyen uzun ve kabarık kuyruklu,değişik göz renkli (Diskromatopsi) ,zeki,çevişk bir kedi olarak tarif edilen Van kedisinin temizliği,cana yakınlığı,oyunu çok sevmesi sahibine bağlı oluşu onu nadide hale getiren önemli özelliklerindendir.Dünyada yüzmeyi bilen tek kedi türüdür.

 

THE WORLD FAMOUS VAN CATS

( PUSSY PUSSY )

Those catshave long white silky fur,long body shape tiger walking,long and blistering tails resembling fox tails and different eye colour  (Discromatopy) intelligent agile cat.Theirimportant characteristics which maket hem rare are clean,friendly,and loving to play with the owner.

                                             -------------o------------



VAN KALESİ

Urartu kalelerinin görkemlilerindendir. M.Ö.9.Yüzyılda Lupitri’nin oğlu I.Sarduri tarafından yaptırılmıştır.Büyük bir bölümü ayakta olan kalenin Kuzeybatı ucunda bulunan ve Sardurburcu (Madırburcu) denilen uzunluğu 6 m. yüksekliği 1 m.olan Sarduri’ye ait Asur çivi yazısı ile kalenin uzunluğu 1800 m. genişliği 120 m.gölden yüksekliği ise 80 m.dir.  Kalenin kaya mezarı ve hemen bunun dışındaki kaya üzerinde bulunan Urartu’ların günümüze kadar ulaşan en uzun yazıtı, ‘HORHOR YAZITLARI’ VARDIR.Ayrıca kalenin kuzeyinde II.Sarduri’nin açık hava tapınağı (Anakız) ,kale içinde Menua ve Sarduri ‘ye ait mezar odaları ,mağaralar,su sarnıçları ve çeşitli odalar vardır.Kalenin güneyinde ise eski şehrin kalıntıları bulunur.Ulu Camii,Hüsrevpaşa Camii,Kayaçelebi Camii ve çoğu tahrip olmuş evler ,hamamlar,kümbetler gezenleri tarihin yaprakları arasında seyahate çıkarır.

  VAN  CASTLE

The castle is one of the most magnificent Urartian castles.The castlevas bulit by Sarduri.son of Luputri in B.C.9 th century.the massive part of thecastle stil stands in its location Sarduri tower (so –called Madırburcu) bulit of rock blocks in 6 m length and 1 m beight bas Assyrian cuneiform inscriptions about Sarduri I and the said inscriptions are the oldest Urartian cuneiform inscriptionsknown so far.The length of the castel is 1800 m.width is 120 m.and altitude abovethe lakelevel is 80 metres.Another important structureof the castle isrock tomb of Argişti.I and on the rock just outside the tomb exists ‘ HORHOR İNSCRİPTİONS’,

The longest inscription of Urartians reached until present time.I addition,there are open air temple (Locaily called Anakız) built by Sarduri II on the nort of the castle tomb rooms of Menua and Sarduri,inns,rain water cisterns and various rooms inside the castle.There are ruins of former city on the soutb part of the city .Ulu Camii,Hüsrevpaşa Masque,Kayaçelebi Masque and mosty damaged bouses ,batbs,vauts helps visitors have a trip through history.

                                                             ----------------o-------------------



  VANGÖLÜ

Türkiye’nin en büyük,Avrupa!nın ise 5.büyük gölüdür. Alanı 3764 km2 yük sekliği ise  1650  m dir. Derinliği bazı   yerlerde 100 m yi geçer . Gölün uzunluğu 125 km  den ve  genişliği 65km den fazladır. Büyüklüğü nedeniyle

bölge halkı tarafından VAN DENİZİ diye anılır. Nemrut dağı’ndan çıkan lavların set oluşturması ile oluşan göl üzerinde dört tane ada  ( ADIR –KUŞ – ÇARPANAK – AKDAMAR )bulunur. Suyu tuzlu (Binde 210) ve sodalıdır. Suyunun bu özelliğinden dolayı göl çamaşır yıkamak için çok uygundur. Ayrıca yapılan araştırmalara göre göl suyu deri ve cilt hastalıklarına da şifa olmaktadır.



  VAN LAKE

Van Lake is the  largest  lake of  Turkey and the 5th .Largest lake in Europe .It’s About 125 km.long and 65 km. wide It’s Altitude is 1650 m. Area is 3764 km2 and  depthis more than 100 metres .The- Refore ,it  is  localy  called   ‘VAN SEA’ Van Lake was  formed  by the  lava bar- Rier of Nemrut  Mount .There are  four İslands   (AKDAMAR –  ÇARPANAK – ADIR – KUŞ ) on the lake.The water of lake is  salty  and  has  much  soda.  For this  reason this wateris very suitable for washing clothes.And according to some rescarchs, lake has  healthful waters for some ilnesses.

                                          ------------o------------



  MURADİYE ÇAĞLAYANI

 Van Gölü’nün kuzeydoğusunda,Muradiye’ye 10 km uzaklıkta,Bend-i Mahi Çayı üzerinde bulunmaktadır. Çayın  oluştuduğu derin bir vadi içerisinde suyun 15- 20 m yükseklikten akmasıyla çağlayan oluşmuştur.Bahar  aylarında suyun çoğalmasıyla çağlayan daha  da heybetli bir görünüm oluşturmaktadır. Vadi üzerine çağlayanın hemen  önüne  kurulmuş olan asma  köprü  karşıdan karşıya  geçmeyi sağlamaktadır .Hemen  karşısında  yer  alan dinlenme tesisi , gelen  ziyaretçilere  hizmet vermektedir.

 MURADİYE FALL

Muardiye Fall is located on Bend-i Mahi Stream at 10 km distance to thetown of Muradiye,to the northeast of the lake Van.The fall is formed by the pouring of the at an height of 15 – 20 m iı the valley.With rise in water volume ın the Spring.The Fall becomes more glorious.An hanged bridge over the valley.Just in front of the Fall,provides acces to the other side The  nearby resort serves the visitors.

                                                 ------------o------------



HOŞAP KALESİ

 Van'a a yaklaşık 50–60 km arası uzaklıkta Van-Başkale  yolu üzerinde, Güzelsu mevkiinde bulunan ve son halini Orta Çağ' da alan kale sarp bir yamaç üzerinde bulunmaktadır. Türkiye-İran arasındaki yol üzerinden bulunmasından dolayı eskiden stratejik açıdan önemi vardı. Kale aynı adı taşıyan Hoşap suyunun sarp kayalıkları üzerinde yükselmektedir. Anlam olarak iyi veya tatlı suya karşılık olur. Mahmudi beyi Sarı Süleyman bey tarafından 1643 yılında yeniden yaptırılmıştır "Mahmûdî Kalesi" ve "Narin Kale" adlarıyla da bilinmektedir.

Kalenin batıya bakan girişi ve özgün kapısı bozulmadan günümüze ulaşabilmiştir. Kapının üzerinde yapımı ile ilgili Farsça kitabe ve aslan kabartmaları yer almaktadır. Kale içindeki eski hamam, cami, medrese, su sarnıcı, zindan ve odalarda geçmişin izlerini görmek mümkündür.

                                        ----------------o------------


URARTU ŞAMRAN KANALI

Anadolu ve dünya su mühendisliğinin bir harikası olan ve 51 km uzunluğundaki Menua Sulama kanalı, aynı zamanda 2800 yıllık ölümsüz bir aşk efsanesini de simgelemektedir. Kanal'ın çevresinde Kral Menua (mö 810 - 786) tarafından kızı Tariria için bugünkü Edremit’in güneybatısında. Kadembasti (Uğurlu Yer) mevkiinde yapay teraslar halinde yaptırılan asma bahçeleri. Asur Kraliçesi Semiramis’in dünyanın yedi harikasından biri sayılan asma bahçeleriyle özdeşleştirilerek efsaneleştirilmiştir. Burası yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 2 km genişliğindedir. Yarım aya benzeyen bu yapay teraslara Osmanlı döneminden bu yana halk “ Uğurlu Yer" demektedir.

Van’ın 50 km güneyinde yer alan Gürpınar (Havasor) Ovası’ndan Urartu Krallığı' nn başkentinin bulunduğu Van Ovasına tatlı su taşıyan Menua Kanalı geçtiği yerlerde yapılan tarıma hayat vermekte ve kanal boyunca yaklaşık 5000 hektarlık araziyi sulamaktadır.



 İNCİKEFALİ  (VAN BALIĞI)

 Vangölü’ nde yetişen Van'a özgü tek bir cins balık   türüdür. Her ne kadar İncikefali söylense bile bizler onu Van balığı olarak biliriz.Kimlerin neden ve nasıl İncikefali dediği tartışılır bir konudur. Az   pullu  ,az   kılçıklı ,eti tavuk eti   gibi beyaz ve lezzetli olan bu balık Vangölü’ ne  dökülen  ırmak havzalarında bolca bulunur.Son zamanlarda yapılan araştırmalar sonucu deniz tabanında bolca bulunduğu saptanmıştır.Üreme mevsiminde aynen Somon balıkları gibi doğdukları bölgelere meşeketli bir yolculuk yaparlar.Yüksek kesimleri uçarak aşmaya çalışırlar.Van’lının geçim kaynaklarından ve  önemli  gıda   maddelerinden biridir.

    PEARL MULLET

 Only  one  species  of  fish     lives ın Van lake,which is called pearmullet The riverbasins ending  inVan lake have plenty of the  pearmullet having few scales,fish-bones and chicken like meat .The  fish is one of the way of  making life and one of  tyhe  most   important food in Van.


AKDAMAR ADASI EFSANESİ

 Akdamar (Aktamar) adası Vangölü içersinde Gevaş sahiline 4-5 km uzaklıkta bulunan bir ada olup üzerinde rivayetlere göre MS. 815 lerde yapımına başlanan ve yapımı yüzyılı aşkın bir sürede bitirilen bir kiliseye evsahipliği yapmaktadır. O zamanlar adaya ve kiliseye kimseler sokulmamış olup kilise de sadece keşişlerin yaşamasına izin verlmiştir. Bitkiörtüsü büyük ölçüde badem ağaçlarından oluşan bu adadaki kilisenin papazlarından birinin Tamara adında çok güzel bir kızı varmış. Yine rivayetlere göre karşı sahilde çobanlık yapan, başka bir rivayete göre de o civarda yalnız başına yaşayan Davut adında bir genç varmış. Aynı zamanda çok iyi de  bir yüzücü olan bu genç günlerden birgün adaya çok yaklaştığını farkederek merakı sonucu adaya çıkar ve gezmeye  başlar. Tam bu sırada papazın kızı da badem ağaçları arasında gezinmektedir. Bir anda biribirlerini görürlerken Tamara kaçmaya karar verir. Fakat Davut’un güzelliği ve aşırı çekiciliği karşısında kaçmaktan vazgeçerek tanışıp konuşmaya başlarlar. Bu konuşmalar zaman zaman devam ederek yerini büyük bir aşka bırakmış ve

birbirlerini deli gibi sever olmuşlar.Tamara sık sık gecenin karanığında kayalıklara çıkarak elindeki fenerle  çobana işaret verir çoban da o mesafeyi yüzerek Tamara ile kayalıklarda buluşurlarmış.Kilise keşişlerinden biri bunu görerek papaza haber vermiş,papaz da bu buluşmaya engel olamayınca bir plan yapmış.Fırtınalı ve dalgaların azgın olduğu bir gece Tamara’yı kiliseye kapatarak eline bir fener almış,çobanın adaya doğru yüzmesini sağlamış.Ancak sık sık yer değiştirerek çeşitli yönlere doğru çobanın yüzmesini sağlamış.Yorgunluktan bitkin düşen çobanın ‘AHTAMARA ,AHTAMARA’ nidaları yeri göğü inletmiş. Çoban azgın dalgalarla birlikte sulara gömülüp kaybolmuştur.’AH TAMARA’ seslerini duyan Tamara durmu fark ederek kapıları kırmış ve kayalıklara koşmuş.Sevgilisinin öldüğünü fark eden Tamara da kendini kayalıklardan aşağı bırakarak intihar etmiştir.İşte o günden beri yükselen ‘AH TAMARA’ sesleri değişikliğe uğrayarak günümüze ‘ AKDAMAR’ olarak gelmiştir.Bu nedenle de adanın ismi ‘AKDAMAR ADASI’ olarak kalmıştır.

VAN'DA SÖYLENEN MANİLERDEN ÖRNEKLER

                 (1)

 

 

Ağaçlarda kestane
Tökölür tene tene
Oralarda gız ucuz
Al getir beş on tene

 

Van’a gelmez olaydım
Seni görmez olaydım
Göynüme ataş düştü                        
Keşke sevmez olaydım


Ağam derim naçaram
İnci mercan saçaram
Gözüm dünya deniz olsa
Men guş olup uçaram

 

Mendilim dalda galdı
Gözlerim yolda galdı
Van’ın dilberlerine
Gönlüm tağılı galdı.                                 


Ağam derim naçaram
İnci mercan saçaram
Men ezrayil olunca
Sen nereye gaçarsan

 

Su gelir deste gider
Dolanır dosta gider
Şen olsun böyle Van’ı
Rüt gelen yüklü gider.                      

Bağa girdim yarpağa
Başladım toplamağa
O gız menım olursa
Belim gelmez torpağa

Bağa indim bütün yaz
Beyaz beyaz bembeyaz
Katip gurbanın olam
Seveni sevene yaz

 

Çiçeğin ağına bağ
Destele bağına bağ
Eğer meni seversen
Çığ Erek dağına bağ.


 

 

 

Keledoşi garıştır
Dargınlari barıştır
Çoh hoşuma gidecek
Hele bi Vanliları gonuştur

Keleskeye binersin
Gelip burda gezersin
Madem mennen güzelsin
Niye bekar gezersin

Kement atdım dala men
Düşdüm haldan hala men
Çöp yığdım yuva yapdım
Uçurmadım bala men

Maniler ezberimde
Bahışlarım derdinde
Bileydim ayrılıh var
Öperdim gözlerinnen

Masa masaya benzer
Masa odaya bezer
Edremit'in gızlari
Aslik elmaya benzer

 

Masa üsdünde darah
Van'ın yollari irah
Gurbanın olum abim
Posdaya meytup bırah

 

Bağımın yar dağlari
Su doldur bardahlari
Ne güzel name yazmiş
Yarimin parmahlari

 

Başlar bozuh değil mi
Cişer ezik değil mi
Yarimi eller almış
Mana yazıh değil mi


 

                           (2)

 

 Garşıda görünisen
 Al kürke bürünisen
 İsitme tutmiyıþ meni
 Sen sari görünisen

 Garşıma fener geldi
 Aklıma neler geldi
 Börek bekledım amma
 Sofraya döner geldi

 Garþida çavuş dura
 Yel vura savuştura
 Yusuf Züleyha gib
 Hak bizi gavuştura

 Kekliğim öter gelir
 Tüyüni töker gelir
 Hakikatli yar ola
 Dağlari söker gelir

 Keledoş yemek idi
 Geynanam dilli idi
 Kim ne derse desin
 Menım yarim hoş idi

               

 Masa üstünde piçah
 Bu gız meni vuracah
 Gızım sen meni vurma
 Vanli senın olacah

               

 

Ekin ektim gül bitdi
 Dalında bülbül ötdi
 Ötme bülbülüm ötme
 O gül elımnen gitdi

 Ekmek yapidım terledim
 Eşiğe çıhdım gürledim
 Dediler yarin geldi
 Goştum atını bağladım

 Ekmek yaptım terledım
 Çıhtım dama dinledım
 Nişannımi görende
 İpek mendıl salladım

 Garşıda gar teneler
 Yar oturmuş nar teneler
 Ölürse çohlar ölsün
 Ölmesin bir teneler

 Garşıda gıza gurban
 Gaşıgara göze gurban
 Bezenmiş toydan gelir
 Terlemiş üze gurban

 

 Masa üsdünde pekmez
 Al yanahdan kim öpmez
 Ağanın gazandıği
 Alli pudraya yetmez


 

(3)

 

  Van’dan çığtım galaya                     
  Bağtım mavi deryaya                        
  Men nereden düştüm ki
  Böyle gara sevdaya.

  Ereğin yolu ince                           
  Rüyamda gördüm gece
  Bana bir şeyler oldu
  Seni gördüğüm gece.

  Değme dala guş gonmaz              
  Her erkek yiğit olmaz              
  Vanın deligannisi                             
  Aramağnan bulunmaz.                      

  Dama goydum yağacağ                  
  Yarın vapur galğacağ                        
  Yârim Van’dan giderse
  Bana kimler bağacağ.                    
 
  Gurut ezdim ecele                       
  Ğer ğabar ver gecele                    
  Yârim Van’a gelende                     
  Gurban kesim ecele.                     

  Yılana bağ yılana                            
  Çığmış dağı dolana                      
  Eller gurban, men gurban
  Van’lı güzel oğlana.

  Bağçalarda maydanoz                  
  Maydanozu yoldunuz
  Toprağ başlı Vanlılar
  Siz de tango oldunuz.   

 

  Çatıdaki fareler
  Çıtır pıtır dediler
  Daha çok yazacahtım
  Gelemimi yediler
  
 
  Bağçada dolu gezel
  Yârim gurbette gezer
  Şapkasını yan eğmiş
  Dolanıp melül gezer  

                    
  Van bağında gül biter
  Güllerde bülbül öter
  Nice bin şehit versek
  Yalnız Van bize yeter.

 

  Başa vardım yaslandım
  Yağmur yağdi islandım
  Men annemin goynunda
  Şeker ile beslendim

  Van bağına, Van bağına
  Gül diktim yar bağına
  Güller gana boyandı                      
  Ermedim muradıma.

 

 

Kerdiye ektim biber                        
Hesretin bana yeter
Van’dan gız alanların
Yüzleri daim güler.
..
Erdemit üç bucağtır                  
Suları ilicağtır                             
Erdemütten gız alan
Cenneti bulacağtır.
..
Gaz ayağı sudadır
Yârim uzağ yoldadır
Seslensem sesim gitmez
Can dağları daldadaır.
..
Vanlıdır dediğları 
Cılbırdır yedığları                     
Çoğ ğoşuma gidiyor                
Toprağ başan dediğları.             

Van’a gurdum pıtırğ                 
Yârim gelsin otırağ
Bir o desin bir de ben
Bu sevdadan gurtulağ.           
..
Masa masaya benzer
Masa odayı bezer
Erdemütün gızları
Aslik almaya benzer                
..
Bileziğim var benim
Bileğime dar benim
Van’da dillere destan
Gara gözlü yar benim.

 

Çarşidan aldım limon duzi
Gızlar giyer buluzi
Vanlilar tango olmuş
Ne dadi var ne duzi
..
Erekten indim Van’a
Sedir gurdum eyvana
Oğlun mana aşığtır
Sana noli geynana.                    
....
Men bir Van’lı dilberem
Yuvarlanıp giderem
Çoğ gonuşma geynana
Oğlun alır giderem


Çay başında duran gız
Bayram geldi dolan gız
Gurbansız bayram olmaz
Canım sana gurban gız


      






























 VAN’LILAR  ARASINDA  SÖYLENEN  BAZI

 KELİMELERİN  EŞDEĞER  KARŞILIKLARI

 APTAL - PELO

SEVİLEN - CANO

AZ - KIRTİK

İPSİZ - MIRIĞ

GARİBAN - BELENGAZ

SATIR - DEHRE

KIŞLIK – ZEHRE

SİİRT’Lİ – EBİ (EBO)

DİŞLEMEK – KIRT

ACELE - TEZ

KAVGA - ĞIRGÜR

EKŞİ – TIRŞİK (TURŞ)

HAYALET - ĞOĞO

TENCERE - GUŞĞANA

AVANAK - HEVIL



 

 

DAYI – ĞALO

YIRTK – PIRTIK

YÜZSÜZ – CIRIĞ

AFACAN – SIRTIĞ

SIĞLIK – DEYAZ

DUVAR – MÖHRE

KISA BOYLU – GOTTO

HALA – BİBİ

BİR YUDUM – FIRT

ÇUVALDIZ – BİZ

KOKAN A – MIRMIR

ZAVALLİ – PEĞO

OLUK – ŞORATAN

YAVRUM - GUBANİ

ERİK – ALO

SÜMÜK – ĞIRNİK

İSHAL – TIRIĞ

UZUN – SIRIĞ

DELİ – PEĞAZ

LASTİK – HOTTO

ŞİŞMAN – TATTO

RESUL – NEBİ

YALAN – ZIRT

ŞELALE – ÇIRÇIR

KEDİ – PİŞİK

UÇMAZ KUŞ – MIĞO

SAPAN – KUŞATAN

SOYTARI - ZIRTABOZ

 

                                                  -------------------------o----------------------------





BALIKESİR  (TARİHÇESİ)

 Balıkesir tarihi eseri, kaplıcaları ve deniz kenarındaki dinlenme ve kamp tesisleri yönünden çok zengindir. Marmara ve Ege denizinde sahili bulunan Balıkesir, Türkiye'nin en gelişmiş ve seçkin bir turizm bölgesidir.


Yıldırım Camii ve Külliyesi: Balıkesir'in en eski Osmanlı eseridir. 1388'de Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Cami, medrese ve imaretten meydana gelen külliye büyük bir avlu içindedir. 1818 ve 1897 senelerinde tamir görmüştür. Medrese 12 odalıdır.

Zağanos Paşa Camii ve Külliyesi: Fatih Sultan Mehmed Hanın vezirlerinden Zağanos Paşa 1461'de yaptırmıştır. Cami, türbe ve hamamdan meydana gelen külliyeden sadece hamam, ilk haliyle günümüze kadar gelmiştir. 1897 depreminde yıkılan cami ve türbe, 1908'de yeniden yaptırılmıştır. Caminin mihrabı son dönem Türk sanatının bütün özelliklerini taşımaktadır.Yeşilli Camii (Hisariçi Camii): Kimin tarafından yaptırıldığı bilinmeyen cami, 1786'da Külahçızade Hacı Mustafa Efendi tarafından tamir ettirilmiştir. Eski Kuyumcular Mahallesindedir.İbrahim Bey Camii (Hacı Arif Ağa Camii): 1465'te Zağanos Paşanın oğlu Mehmed Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra yıkılan cami, İbrahim Bey tarafından yeniden yapılmış ve 1899'da Hacı Arif Ağa tamir ettirmiştir. Minaresi üç şerefelidir. Namazgah: Karesi Beyliği döneminde, 1433 senesinde yapılmıştır.Yıkık durumdadır. Hamidiye Camii: Ayvalık'ta Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından yaptırılmıştır. Ayvalık'ta Osmanlılardan kalma tek eserdir. Ulu Cami: Edincik'te 1382'de Abdullah Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kurşunlu Cami: Edremit'te olup, tanınmış ulemadan Yusuf bin Habib için 15. asırda yaptırılmıştır. Caminin bir medresenin olduğu bilinmekle beraber, günümüze ulaşmamıştır. Eşref Rumi Camii: Edremit'tedir. Osmanlı mimarisinin son devir özelliklerini yansıtan cami yabancı mimarlar tarafından yapılmıştır. Hüdavendigar Camii: Sultan Birinci Murad Han devrinde yaptırılmıştır. İlk dönem Osmanlı mimari özelliklerini taşır. Hacı Ahmed Camii:Burhaniye'de olup, buranın tek camisidir. Kare planlı caminin duvarlarında granit kullanılmıştır.
Karesi Bey Türbesi: Karesioğullarından Karesi Bey ile beş oğlu bu türbede bulunmaktadır. Türbenin aslı Osmanlı Devleti zamanında Ampir üslubunda yapılmıştır. Paşa Sultan Türbesi: Hacı İl Bey ilkokulunun yanındadır. 1471'de yapılmıştır. İçinde iki lahit olup, biri Paşa Sultan'a aittir. Kız Dede Türbesi: Edincik'in Hisar Mahallesinde olup, 1413'te yaptırılmıştır. Veli Bey bin Hacı Yakub'un oğlu gömülüdür. Ali Şuuri Medresesi: Sahnihisar Mahallesindedir. 1862'de Ali Şuuri tarafından yaptırılmıştır. 1897 depreminde yıkıldı ise de 1906'da Kadı Abdülhalim tarafından tekrar inşa ettirilmiştir. Günümüzde ilkokul olarak kullanılmaktadır.
Taşpınar Hamamı: 1401'de Subaşı Eyne Bey tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde mağaza olarak kullanılmaktadır. Saat Kulesi: 1827'de Balıkesir Sancak beyi Giridizade Mehmed Paşa tarafından Galata Kulesinin benzeri olarak yaptırılmıştır. 1897 depreminde yıkılmış ise de Mutasarrıf Ömer Ali Bey yeniden yaptırmıştır. Mesire yerleri: Balıkesir doğal güzellikleri açısından oldukça zengin bir ildir. Çevresindeki dinlenme yerlerinin turistik önemi büyüktür. Kuş Cenneti ulusal Parkı milletlerarası bir üne sahiptir. Çamlık: İzmir-Çanakkale karayolu üzerinde bir orman içi dinlenme yeridir. Değirmenboğazı:İl merkezine 10 km uzaklıta orman içi dinlenme yeridir. Kertil-Çamurlu:Sındırgı ilçesi yakınlarında orman içi dinlenme yeri olup, eski Balıkesir-İzmir karayolu üzerindedir. Çağış: Balıkesir-İzmir karayolu üzerinde orman içi dinlenme yeridir. Sütüven:İzmir-Çanakkale karayolu üzerinde bir orman içi dinlenme yeri olup, Edremit'e 20 km uzaklıktadır. Kuş Cenneti Milli Parkı:Balıkesir-Bandırma karayolu üzerindedir. Manyas Gölü kıyısında kurulu olan Milli Park, 667 dekarlık bir alanı kaplamaktadır. Bandırma'ya 18 kilometredir. Her sene göç sırasında 239 türden 2-3 milyon kuş uğramaktadır. Park içinde bir kuş müzesi de vardır.
Gönen Mozaik Müzesi:Gönen kaplıcaları sitesindedir. Türkiye'nin en sağlam mozaikleri buradadır. M.S. 5. asra ait mozaikler vardır. Kaplıcaları:Balıkesir ilinin hemen her tarafından insan sağlığı için faydalı sıcak sularkaynamaktadır.PamukçuBengiKaplıcası:Balıkesir'e 20 km uzaklıktadır. Kaplıca suları içme kürleri ile mide ve şeker hastalığına iyi gelmekte, banyolardan ise romatizma ve damar sertliğinde faydalı sonuçlar alınmaktadır. Balya Dağ Kaplıcası:Balya ilçesi Ilıca bucağındadır. Banyo kürleri, romatizma ve deri hastalıklarına faydalıdır. Hisarköy (Asarköy)Kaplıcası: Bigadiç ilçesine bağlı Hisarköy'dedir. Kaplıcanın suları banyo ve içme şeklindekullanılmaktadır.Kükürtl veçelikli suları romatizma, deri ve kadın hastalıklarında; acısu ve karbonlu su ise mide, barsak hastalıklarıyla hazımsızlıkta kullanılır. Derman (Bostancı)Kaplıcası:Edremit'e 3 km uzaklıktadır. Banyo uygulamaları romatizma, eklem, sinir, damar hastalıkları, gut, böbrek hastalıkları ve kadın hastalıklarına faydalıdır.
Güre Kaplıcası: İzmir-Çanakkale karayolu üzerindedir. Banyoları romatizma, kadın ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir.
Gönen Kaplıcası:Gönen ilçesindedir. Kaplıcanın bulunduğu 600 metrekarelik alanda çeşitli kaynaklar vardır. Kaplıcaların 200 m uzağında bir kayanın altından fışkıran ekşi su, siroz dahil bir çok hastalığa şifadır. Radyoaktivitesi yüksek olan bu ekşi su, hormonları kuvvetlendirdiği ve vücud dinamizmini arttırdığı, laboratuar tecrübesi ile sabittir. Bu su, böbrek ve idrar yolları rahatsızlığına, karaciğer hastalıklarına, barsak tembelliği ve her çeşit parazitlere karşı iyi gelmektedir. Gönen kaplıcalarının en meşhuru Gönen'e 13 km uzaklıkta hormonal kısırlıklara şifalı gelen dağ ılıcasıdır. 68oC'deki kaplıca suları içinde sodyum, kalsiyum, sülfat, bikarbonat, fosfor, radon ve karbondioksit bulunur. Gönen kaplıcaları; kadın hastalıkları, ameliyat sonrası ve kazadan sonra görülen eklem sertlikleri, romatizma ve kireçlenme, karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıkları, zihni yorgunluk, çocuklarda gelişme bozuklukları ve gastroentistenal rahatsızlıklara iyi gelir. Emendere (Ilıcaköy) Kaplıcası:Sındırgı ilçesine 7,5 km uzaklıktadır. Radyoaktivitesi yüksek olup, banyoları ağrılı hastalıklara, romatizma, uyuz, çıban ve deri hastalıklarına iyi gelir.
Hisaralan Kaplıcası:Sındırgı ilçesine 18 km uzaklıktadır. Banyoları romatizma, deri, mide, damar ve kadın hastalıklarına faydalıdır. Kepekler Kaplıcası:Susurluk-Bandırma karayolu üzerindedir. Banyoları romatizma, siyatik ve sinir hastalıklarına faydalıdır. Kaplıca ayrıca milletlerarası literatürde moor denilen iyi ve yararlı bir çamura sahiptir. Çamur banyoları romatizma, sinir hastalıkları, çocuk felçleri ve kadın hastalıklarında faydalıdır. Hisar Kaplıcası, Hozluca Kaplıcası, Karaağaç (Uyuz)Kaplıcası, Dutluca Köyü (Ekşisu) İçmesi, Pelitköyü (Zeytinpınarı) İçmesi, Suçıktı (Acıcasu), Sarısu Kaplıcası, Kösemdede Kaplıcası, Güre Kaplıcası, Zeytinliada Kaplıcası, Ekşidere Kaplıcası, Manyas Kum Kaplıcası Yıldız Kaplıcası, Gökçedere Kaplıcası, Ömer Köy Kaplıcası, Dağ Kaplıcası ve Acıcasu Madensuyu, il sınırları içinde kalan diğer kaplıcalardır.
Deniz kenarındaki dinlenme yerleri: Ayvalık, Sarmısaklı, Altınkum, Çamlık, Ali Bey Adası, Burhaniye, Ören, Edremit, Akçay, Göl Pınar, Altınoluk, Erdek, Çuğra, Zeytinliada, Bandırma, Livatya, Gönen, Karakum, Taraca, Marmara Adası, Avşa Adası, Paşa Limanı, Ekinlik Adası ve Çınarlı Köyü deniz kıyısı dinlenme merkezleridir.



DEVİL’S TABLE (AYVALIK)

In the shape of the round as dining table is located on hard rocks.If you want to see sunset From Cumhuriyet Square or,turning rİght from the 1 kilometer of Sarımsaklı Road after passing Çaml



 TARİHLERLE BALIKESİR

Balıkesir Tarihinde Önemli Duraklar (Halkiyat Açısından)
1080 - Balıkesire ilk Türkmen obaları yerleşmeye başlamıştır.
1099 - Balıkesir yöresindeki Türkmenlerin çok büyük bir kısmı Bizanslılarca kılıçtan geçirilmiştir.  1175 - Balıkesir yöresine Bizans baskınından sonra ikinci dalga  Türkmen göçleri yaşanmaya başlamıştır.

1237 - Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev   Misya'yı ve  buradaki Türkmen obalarını gezmiştir.

1240 - Balıkesir yöresine Moğol istilası nedeniye üçüncü dalga  Türkmen  göçleri yaşanmaya başlamıştır.

1290 - Balıkesir yöresine Karesi Bey kumandasındaki Türkmen  obalarıyla yoğun yerleşim yaşanmıştır. Bu obaların çoğu  Danişment yöresi olarak adlandırılan Tokat, Çorum, Amasya,  Sivas çevresinden ve Kastamonu ile Sinop civarlarından  geldikleri   düşünülmektedir. Gelenlerin bir kısmının Çepni olduğu söylenmektedir.

1300 - Balıksir yöresine Türkmen göçleri devam etmiştir.
1305 - Sarı altuk Türkmenleri, Ece Halil önderliğinde Dobruca  yöresinden Anadolu'ya geri gelerek Karesi topraklarına  sığınmışlardır.

1305 - Karesi Beyliği donanması kurulmuştur.
1310 - Seyyah, İbni Batuta Balıkesiri dolaşmıştır.
1345 - Balıkesir kenti Osmanlıya ilhak olmuştur.
1360 - Tüm Balıkesir toprakları Osmanlıya geçmiştir.
1400 - 1360'larda başlamakla birlikte, Osmanlıların Balkanları ele  geçirmesiyle Karesi ilinde yaşayan Türkmen boylarının    birçoğu Balkanların çeşitli yerlerine iskan ettirilmiştir

1430 - İç Anadolu, Toroslar ve özellikle Doğu ve Güeydoğu   bölgesinden Türkmen göçleri yaşanmıştır. Tahtacı   Türkmenleri bu dönemlerde gelmişlerdir.

1577 - Balıkesir’de büyük deprem yaşanmıştır.
1691 - Güneydoğu ve Halep çevresinden Çepni Türkmenleri Balıkesir çevresine gelerek yerleşmişlerdir.

1740 - Slav Kazakları Balıkesir’e gelmiş ve Manyas Gölü  kıyılarına yerleşmişlerdir.

1856 - Tatar Türkleri Balıkesir’e yerleşmişlerdir.
1859 - Çerkez ve Gürcü boyları Balıkesir’e yerleşmişlerdir.
1864 - Hala Göçebe yaşayan ve nüfusu oldukça yoğun olan Yörük boyları zorla iskan ettirilmiştir.

1878 - Balkan ve özellikle Bulgaristan Muhacir Türkleri Balıkesir’e yerleşmeye başlamıştır.1910lu yıllara kadar  Balkanlardan göçler sürmüştür. Muhacir Türkler  yanında Arnavut ve Pomaklar da gelmiştir.

1881 - Osmanlı genelindeki idari reformlar sonucu Karesi Vilayeti kurulmuş, bu  reform bugünkü Balıkesir Vilayetinin   idari köklerini oluşturmuştur.

1892 - Fransızlar'ın Osmanlıların elindeki Cezayiri işgal etmelerinden  sonra Osmanl  hükümdarı seferberlik ilan etmiş ve Balıkesir  ve özellikle doğu ilçelerden savaşa gidilmiştir.

1897 - Büyük Balıkesir depremi yaşanmıştır.
1912 - Boşnaklar Balıkesir’e yerleşmişlerdir.
1913 - Balıkesir’den geçen demiryolu hattı hizmete açılmıştır. Yani Balıkesir dünyaya 1913'te açılmıştır.

1914 - Büyük çekirge felaketi yaşanmıştır.
1919 - Sonrası: Daha çok Körfez ve Marmara kıyılarında yaşayan   Rum, Yahudi ve  Ermeniler Balıkesir topraklarından ayrılmışlardır.  Bu ayrılmalar 1850lerde  başlamıştı. (1919 yılına kadar İç            kesimlerde Türkler yoğunken, kıyıkesimlerde Rumlar yoğunluktaydı.)

1950 – Bulgaristan dan göçmenler gelmiştir.
1985 – Bulgaristan dan göçmenler gelmiştir.

 KAYNAK  :

Berkan KARAGÖZ (BALIKESİR FOLKLÖRÜ)


YAĞCIBEDİR CARPETS

It isbeing weavedin Sındırgı by the local people.The Yağcıbedir Carpets gains value gradually when it is used The carpets weaves with thin thrades whics is painted

By madder ,not wither. Darc red ,red,darc blue and withe colors rules on it.The Yağcıbedir carpets is an art sign whic reflects of Yörük Tribes conventional customs of its past.





                                                                                  

 

MERKEZDEN BİR GÖRÜNTÜ ŞADIRVAN VE KOCASAAT